İstanbul’da bir şirkette çalışan A.N. tıpkı işyerinde çalışan bayan çalışana cep telefonundan “hayırlı sabahlar” iletisi gönderdi, bu bildiriye karşı bayan emekçi “hayırlı sabahlar abi hayırdır ileti hakkını bitirmeye mi çalışıyorsun sabah akşam toplu bildiriler atarak” yanıtını verdi.
A.N. “kızıyorsan atmayayım” biçiminde iletisinin akabinde birebir gün akşam saat 22:08’de “mesaja karşılık vermedin işteki komşu, iyi geceler bildiriye karşıysan bildiri gönderme yaz komşu” dedi. Bayan personel, telefon numarasını işteki hususlarla ilgili olarak verdiğini söylerken bu defa A.N. “peki telefonda sohbet için arayabilir miyim?” iletisi gönderdi.
Kadın emekçi de “arayamazsın” yanıtını vermesi üzerine A.N. “bu yazdıklarımız ortamızda kalsın. Hakkını helal et bir an bastırdığım hislerime yenildim…
Yaptığım bu günahtan ötürü tövbe edeceğim, bir an gaflete düştüm” dedi. Özür bildirileri da gönderen personel, bayanın işyerinde yaptığı şikayet sonrasında cinsel taciz içeren bildiriler attığı gerekçesiyle tazminatsız işten kovuldu.
Bunun üzerine A.N. kıdem ve ihbar tazminatlarını almak için Bakırköy 6. İş Mahkemesine dava açtı. Personellik alacağı davası Yargıyı ise ikiye böldü.
“İŞ MAHKEMESİ TAZMİNATI ÖDENSİN”
A.N. 6.İş Mahkemesine verdiği dilekçede berbat niyetli olmadığını, iş kontratının bu nedenle feshinin ağır bir yaptırım olduğunu belirtti. Mahkeme ise sarkıntılık hareketiyle iş kontratının sona erdirilmesinin çok ağır bir yaptırım olduğunu, A.N.’nin bu yanılgısını anlayıp yanlışından çabuk dönerek özür dilediğin ve pişman olduğu belirterek yıllarca çalışan bir emekçinin bu nedenle kontratının feshedilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı belirterek tazminatını ödenmesi kararını verdi.
Bakırköy 6. İş Mahkemesinin kararına karşı işyerinin avukatları kararı Yargıtay’a götürdü. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bayan emekçinin kibarca engelleme gayretlerine karşın A.N.’nin ısrarla ileti atmaya devam ettiğini belirtti. Bilhassa “Tamam hakkını helal et bir an bastırdığım hislerime yenildim. Yaptığım bu günahtan ötürü tövbe edeceğim, bir an gaflete düştüm” biçimindeki iletilerinden A.N.’nin bayan çalışana karşı cinsel dürtülerle yaklaştığının çok açık bir halde ortada olduğu belirtilerek bayan emekçiye sırnaşıkça, cinsel dürtülerle yazılan bildirilerin taciz, kamuoyundaki tabiri ile sarkıntılık olduğu belirtildi.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi “A.N.’nin kendisinden küçük, kızı yaşında olduğu anlaşılan bir bayan çalışanı gönderdiği bildirilerin hafife alınması, fesih ile kıyaslanması ve daha vahim sonuçlara yol açabilecek bir hareket karşısında feshin ağır bir yaptırım olduğunu söylemenin yasal olarak mümkün olmadığını belirtti.
9. Hukuk Dairesi, iş yerinde çalışan bayan personele karşı cinsel tacizde bulunduğu açık olan davacının iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığını, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddinin gerektiğini vurgulayarak lokal mahkemenin verdiği kararı bozdu.
YEREL MAHKEME “TACİZ DEĞİL” KARARINDA DİRENDİ
Dava belgesi tekrar Bakırköy 6. İş Mahkemesi geldi. Mahkeme, öbür çalışanlar tarafından A.N.’nin çalışmasının, tutum ve tavrının beğenildiği, yalnızca olay günü bildiri göndererek bayan emekçinin huzurunu bozduğu, bu aksiyon nedeniyle davalı patronun haklı nedenle iş mukavelesini feshetmesinin ağır bir sonuç olduğunu tekrarlayıp, davacı ile öteki çalışanın çalıştığı ortamın değiştirebileceği, davacıya bu hususta ihtar verilebileceği, davacının çalışma mühleti, pişmanlık duyarak özür dilemesi, olayın münferit olması ve fesih son deva olma prensibi dikkate alındığında iş mukavelesi feshedilmeden öteki teknikler bulunarak çalıştırılabileceğini belirterek A.N.’nin kıdem ve ihbar tazminatlarını alabileceğini belirterek birinci verdiği kararına direndi.
SON NOKTAYI HUKUK GENEL HEYETİ KOYDU
Bu sefer karar işyerinin avukatları tarafından temyiz edilerek Hukuk Genel Konseyi’ne taşındı. Hukuk Genel Heyeti ise davayla ilgili son noktayı koydu. Bayanın kibarca engelleme gayretlerine karşın A.N.’nin bayan personele, ısrarcı tutumla sabah saatlerinden gecenin geç saatine kadar cinsel temele dayalı ve istenmeyen sözler içeren çok sayıda bildiri gönderdiğini, bayan çalışanın ise gönderilen bu iletiler nedeniyle endişe ve telaş yaşadığı belirtildi.
Tek bir ileti ile yetinmeyen A.N.’nin ısrarcı tutumla tüm güne yaymak suretiyle birden fazla bildiri göndermesinin münferit olay olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı vurgulandı.
Yargıtay Genel Konseyi, A.N.’nin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddedilmesi gerektiğini belirterek Bakırköy 6. İş Mahkemesinin verdiği direnme kararını bozdu.
