Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) bilgilerine nazaran, makine imalat endüstrisinin ihracatı bu yılın ocak-mayıs devrinde özgür bölgeler dahil edildiğinde 11,7 milyar dolara ulaştı.
Söz konusu devirde kilogram başına ortalama ihracat ünite fiyatları 7 doların üzerinde seyrederken, ölçü olarak daha az ihracat gerçekleştirilmesine karşın kıymet bazında artış sağlandı.
Kilogram başına ihracat bedeli dalın en çok ihracat yaptığı Almanya ve Rusya’da 10 dolara yaklaşırken, üçüncü sıradaki ABD’de 12,3 dolar olarak gerçekleşti.
Makine ihracatı mayısta geçen yılın birebir devrine nazaran yüzde 12,7 artarak, 2,4 milyar dolar oldu.
“RUSYA’DAKİ BAŞARIMIZI İKİNCİ YARIDA AVRUPA İLE DESTEKLEMELİYİZ”
Makine İhracatçıları Birliği Lideri Kutlu Karavelioğlu, ihracat sayılarına ve daldaki gelişmelere ait AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2023’ün birinci 5 ayında sağlanan artışın büyük kısmının Rusya’ya yapılan ihracattan kaynaklandığını belirterek geride kalan devirde Rusya pazarında sağlanan başarıyı Avrupa’da sergilenecek yeni bir muvaffakiyet öyküsüyle desteklemek için çalıştıklarını söyledi.
Rusya-Ukrayna savaşı, 6 Şubat’ta yaşanan zelzeleler ve seçimler nedeniyle Avrupa’daki, bilhassa sürdürülebilirlik alanındaki gelişmeleri takip etmekte zorlandıklarını anlatan Karavelioğlu, epey vakittir endüstride dönüşüm üzerinde çalışan Avrupa ülkelerinin bürokratik ve hantal yapıları yüzünden çok süratli yol alamamalarının kendileri için bir baht olduğunu lisana getirdi.
Karavelioğlu, “Fakat bizim, imtihanlarına son gece çalışan bir öğrenciden daha şuurlu olmamız ve hazırlık süreçlerimizi, rakiplerimizden geride kalmadan ağırlaştırmamız lazım. Ülkemizin idare istikrarının sağladığı avantajlarla, önümüzdeki 5 yıl içinde neler yapmamız gerektiğine odaklanmalıyız.” dedi.
Son devirde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Yeşil Dönüşüm konusunda önemli bir altyapı hazırladığını anımsatan Karavelioğlu, uygulamaya sokulacak hazırlıkların hızlanarak devam etmesi gerektiğini vurguladı.
“GERİ DÖNÜŞÜN BİRİNCİ İŞARETLERİ RESESYON FİYATLAMASINDA ELİMİZİ RAHATLATTI”
Kutlu Karavelioğlu, endüstrideki dönüşümün Türkiye’de muvaffakiyete ulaşabilmesinde en kıymetli misyonlardan birinin yeni iktisat idaresine düştüğünü belirterek, memleketler arası iktisadi normlara geri dönüşü tabir eden siyaset değişikliğinde ihracatın ve ihracatçıların öncelenmesi gerektiğini söyledi.
Son devirde TL’de yaşanan pahalanma nedeniyle yabancı para cinsinden elde edilen gelirlerin yurt içi maliyet artışları karşılamada yetersiz kaldığını lisana getiren Karavelioğlu, enflasyon yüksek seyrederken çoklu döviz kurlarının oluştuğunu, kestirilemez döviz taleplerinin kahra neden olduğunu anlattı.
Karavelioğlu, iç pazarda mecburen yükselen fiyatlarla büyük marjlar sağlayan ithalatçıların, fazla süremeyeceği aşikâr olan bu fırsatı daha fazla mal getirerek değerlendirdiğini kaydederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ekonomide rasyonel yere dönüş olarak tabir edilen yeni modelin; son bir yılda oluşan fiyatlama dengesizliklerini ortadan kaldıracağına ve ithalattan üretime dönüşü hızlandıracağına inanıyoruz.
Tedrici bir geçiş sürecini gerektirecek bu dönüşün birinci işaretlerinin dahi global pazarı kasıp kavuran resesyon fiyatlamalarında elimizi rahatlattığını söylemeliyiz. Döviz gelirlerimiz üzerindeki özgür tasarruf kabiliyetimize tekrar kavuşacağımız günleri de iple çekiyoruz.”
“GÜVEN ARTTIKÇA MAKİNE VE TEÇHİZAT YARITIMLARI DA HIZLANIR
Makine İhracatçıları Birliği Lideri Karavelioğlu, bu sürecin döviz istikrarının sağlanmasına ve yüksek dış ticaret açığının denetim altına alınmasına katkı sağlayacağını belirterek, yeni siyasetlerin sağlayacağı katkılardan bahsetti.
Yeni iktisat idaresinden beklenen uygulamaların neleri getireceğine ait değerlendirmelerde bulunan Karavelioğlu, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Faiz oranlarında mümkün artışların, kredi siyasetinde sıkılaşmanın, kamu harcamalarında tasarrufun ve TL’’in gerçek kıymetine ulaşmasının iç talebi sınırlayarak iktisadi faaliyetlerde bir yavaşlamaya yol açacağının farkındayız. Burada değerli olan seçici kredi siyasetinin sürmesi, ihracatın ve yatırımların bu formda desteklenmeye devam edilmesi.
Eğer finansmanda başarısı kanıtlanmış bu sistemde ısrarcı olunursa, sürdürülebilir ve öngörülebilir bir iktisada geçişe dair itimadı artıracağına ve ertelenmiş makine ve teçhizat yatırımlarını da hızlandıracağına inanıyoruz.”
