Son yıllarda yüksek seyreden enflasyon, tatil yapmak isteyenlerin bütçelerini zorluyor.
AA’ya konuşan Bağlıkaya, yurt dışından Türkiye’ye birinci 5 ayda gelen ziyaretçi sayısının yüzde 23 arttığını lakin bu artışın aşikâr başlı bölge ve otellerdeki doluluklara yansımadığını söz etti.
TATİL MÜDDETLERİ KISALDI
Bağlıkaya, global ölçekte devam eden enflasyon baskısının, yurt dışından gelen ziyaretçileri alt segment tesislere yönelttiğini, tatil müddetlerini de kısalttığını söyledi.
Yabancılar tarafından satın alınan konutların turizm maksatlı konaklamada kullanılmasının da otel doluluklarında düşüşe yol açtığını belirten Bağlıkaya, şunları kaydetti:
“Doluluklarını artırmak isteyen tesisler fiyat indirimine gitti. Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde bilhassa lüks ve üst segmentte yer alan tesislerde yaşanan yüzde 25-30 bandındaki bu fiyat indirimleri, iç pazarda hareketlilik yaratılması açısından büyük ehemmiyet taşıyor. Birtakım otellerde ağustos ayındaki indirim oranı yüzde 40 düzeylerine kadar ulaşıyor. Lüks ve üst segment otellerde yaşanan bu fiyat indirimlerinin orta segmente hakikat yayılmasını bekliyoruz.”
İç pazarın turizm açısından ehemmiyetinin pandemi periyodunda çok net bir halde ortaya çıktığını vurgulayan Bağlıkaya, yurt içi turizm pazarının bölüm için adeta bir can simidi olduğunu söyledi.
‘İNDİRİM YAPIN’ ÇAĞRISI
Henüz indirim yapmamış otelleri aksiyon almaya davet eden Bağlıkaya, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Döviz kuruna karşın Şarm El-Şeyh, Budva üzere vizesiz seyahat edilen destinasyonlar fiyat açısından vatandaşlarımıza daha avantajlı geliyor. İç pazarda fiyatlar şayet makul düzeylere inerse daha çok vatandaşımız yurt içinde tatile çıkma imkanı yakalar. Turizmcilerimizin bu durumu dikkate alması değerli. Bu bakımdan otellerimizi iç pazara yönelik yeni indirimlere, vatandaşlarımızı da seyahat acentelerimiz üzerinden tatillerini organize etmeye davet ediyoruz.
Turizm bölümü olarak Birinci Körfez Savaşı’ndan kuş gribine, global ekonomik krizden pandemiye kadar birçok düşünceli süreci birlikte dayanışma içinde atlattık. Bu dayanışmayı sürdürmemiz gerekiyor. Güçlü bir iç pazar yaratılması hem vatandaşlarımız açısından son derece kıymetli hem de dalımız açısından gerekli. Bunu sağlamanın yolu da iç pazara yönelik uzun vadeli ve istikrarlı bir fiyat siyaseti izlemekten geçiyor. Dalımızdaki iş birliği ruhu, bu süreci daha da hızlandıracaktır.”
‘OTELLER DOLMAZSA…’
Firuz Bağlıkaya, seyahat acenteleri ve tıp operatörlerinin “turizmin lokomotifi” olduğunu vurgulayarak, “Seyahat acentelerinin güçlü bir halde desteklenmesi lazım. Biz turist getireceğiz ki oteller dolacak. Oteller dolmazsa ne yatırımcılar mutlu olur ne uçak şirketleri mutlu olur ne de ülkeye döviz gelir.” biçiminde konuştu.
Vatandaşları düzmece acente ve toplumsal medyadaki dolandırıcılık olaylarına karşı uyaran Bağlıkaya, şunları kaydetti:
“Vatandaşlarımıza dijital doğrulama sistemi olan seyahat acentelerinden alışveriş yapmalarını tavsiye ediyorum. Web sitelerinden alışveriş yaparken DDS dediğimiz seyahat acenteleri birliğinin doğrulama sistemi var. Oraya tıklayınca şayet bizim sitemize gelip acentenin yasal sicilini görüyorsa o acente yasal bir acentedir. Toplumsal medya üzerinden yapılan satışlar yasal değil. Toplumsal medya üzerinden tanıtım yapılabilir ama satışın web sitesi üzerinden gerçekleşmesi lazım. Toplumsal medya üzerinden satış gerçekleşiyorsa oranın yasal bir acente olma ihtimali güzelce azalıyor.”
