Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Deprem felaketinden 11 ilimiz ve 14 milyondan fazla insanımız direkt etkilendi. Bu yıl yalnızca merkezi idare bütçemizde, zelzele harcamalarımız hesaplarımıza nazaran 762 milyar Tük Lirası olacak. Çok büyük bir yükle karşı karşıyayız. Lokal idareler, İş Kur, SGK üzere kurumlarımızı da dahil edersek 1 trilyon liraya yakın kaynağın bu sene sarsıntıya harcanacağını söz edebilirim. Bu en gelişmiş ülke için bile büyük bir maliyet lakin inşallah daima birlikte ülke olarak, millet olarak bu yükü omuzlayacağız” dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Gaziantep’e gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, birinci olarak Kahramanmaraş merkezli sarsıntının vurduğu Nurdağı ilçesini ziyaret etti. Burada düzenlenen Afet Uyum Toplantısı’na katılan Cevdet Yılmaz, yürütülen çalışmalarda gelinen son duruma ait bilgi aldı. Cevdet Yılmaz, daha sonra beraberinde Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin, AK Parti Küme Başkanvekili Abdulhamit Gül, milletvekilleri ve lokal yöneticilerle birlikte depremzede vatandaşlarla bir ortaya gelerek, sohbet etti. Nurdağı ilçesinde depremzedeler için yapılan TOKİ konutları şantiye alanını inceleyen Cevdet Yılmaz, buradaki örnek daireyi de dolaştı.
Afet uyum toplantısında sarsıntının vurduğu Nurdağı ve İslahiye ilçelerine ait ayrıntılı bilgiler aldığını, acil yapılması gerekenler ile geleceğe dönük planlamaları gözden geçirdiklerini vurgulayan Yılmaz, “Gaziantep genelinde 19 bin konutumuzun ihalesi yapılmış durumda. İnşallah bunları süratli halde tamamlamayı hedefliyoruz. Ekim ayı itibariyle Nurdağı ve İslahiye’de muhakkak konutlar bitmiş ve hak sahiplerine teslim edilmiş olacak” dedi.
”DÜNYADA EŞİNE AZ RASTLANIR BÜYÜK BİR FELAKETTİ”
Zelzelenin birinci anından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tüm bakanlar ve kurumların afet bölgesine geldiğini söyleyen Yılmaz, “Bakanlarımız ve kurumlarımız yerelde valilik, belediye ve STK’larımız ile birlikte bu ağır yükü omuzlama uğraşında olduk. Yaşadığımız sarsıntı sıradan bir sarsıntı değildi. Dünyada eşine az rastlanır büyük bir felaketti. 11 ilimiz 14 milyondan fazla insanımız direkt etkilendi. Bu yıl yalnızca merkezi idare bütçemizde sarsıntı harcamalarımız 762 milyar Tük Lirası olacak hesaplarımıza nazaran. Çok büyük bir yükle karşı karşıyayız. Başka harcamalarımızı sayarsak; lokal idareler, İş Kur, SGK üzere kurumlarımızı dahil edersek 1 trilyon liraya yakın kaynağın bu sene zelzeleye harcanacağını tabir edebilirim. Bu en gelişmiş ülke için bile büyük bir maliyet lakin inşallah daima birlikte ülke olarak, millet olarak bu yükü omuzlayacağız. Birinci yapılan hesaplamalarda 104 milyar dolarlık bir maliyet hesaplanmıştı. Bunun ihtiyatlı bir hesap olduğunu söylemek istiyorum, sahiden büyük bir maliyetle karşı karşıyayız” diye konuştu.
”DEPREM BÖLGESİ, TÜRKİYE’NİN EN İNANÇLI YERLERİ ORTASINDA OLACAK”
Cevdet Yılmaz, Gaziantep’te çadır ömrünün sona erdiğini ve herkesin konteynerlerde kaldığını söz ederek, “Öncelikle acil işler tamamlandı, şu anda aldığım bilgilere nazaran çadırda kalan kimse kalmadı. Kendi isteğiyle çadır kullanan vatandaşlar olabiliyor fakat hak sahipliğinden ötürü çadır gereksinimi kalmamış durumda. Bu hoş bir gelişme. Vatandaşlarımız kalıcı konutlarını bekleyen hak sahipleri konteynerlere yerleştirilmiş durumda. Bilhassa kent merkezlerindeki konteynerler klima sistemlerine kadar çalışmalar tamamlanmış durumda. Bir taraftan kalıcı konutlarla ilgili çalışmalar yürütülüyor. TOKİ’nin örnek dairesini gezdik tamamlandığında hakikaten değerli bir katkı olacak bölgemize. Buralar yüzlerce yılda bir yaşanan sarsıntısı yaşadı. Bir taraftan en son zelzele yönetmeliklerine uygun, güzel teknolojilerle meskenler, konutla inşa ediliyor. Bu bölgelerimiz inşallah çalışmalar tamamlandığında Türkiye’nin en inançlı yerleri ortasında yer alacaktır. Bir afet yaşandı, çok kayıplarımız oldu lakin bu yapılan çalışmaların sonucunda aşikâr bir müddet içinde bittiğinde buralar Türkiye’nin en inançlı yerleri haline gelecek, nüfusu da buradaki faaliyetlerle eskisinden daha fazla olacaktır. Geçmişte, Van’da nöbetçi bakanlık yaptım. Zelzelenin birinci vakitlerinde çok tereddüt vardı lakin sarsıntıdan 2-3 yıl sonra gittiğimde nüfusundan eskisinden daha fazla olduğunu şahsen gözlemledim. Buralarda da farklı olmayacak” diye konuştu.
”YERİNDE DÖNÜŞÜM, LOKAL EKONOMİYİ GELİŞTİRECEK”
Sarsıntı felaketinin akabinde yerinde dönüşüme ait düzenleme yaptıklarını hatırlatan Cevdet Yılmaz, bu uygulamanın mahallî iktisada katkı sağlayacağına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“İsteyen vatandaşlarımız, kendi alanında muhakkak kriterlere uygun biçimde bakanlığın verdiği projeyi uygulamak ve bakanlığın kontrolü altında yapmak kaydıyla yerinde dönüşüme müsaade etmiş durumdayız. İnşallah o mevzuda da süratli çalışma olacak. Yerinde dönüşüm birebir vakitte mahallî ekonomiyi geliştirme noktasında yararlı olacak. Her şey konutla bitmiyor, bir taraftan da altyapı çalışmalarını planlı ve koordineli biçimde yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da bu emelle bakanlarımızla uyum toplantısı yaptık. Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde bakan yardımcılarımızdan oluşan düzenek kurduk. Bu yapı haftada bir kesinlikle bir ortaya geliyorlar. Bir bölgede konutlar bittiğinde altyapı gereksinimleri da tamamlansın diye çalışmalarını yürütüyorlar. Tıpkı halde yerelde de valiliklerimiz ve öteki kurumlar bünyesinde bu uyumu sürdürüyoruz. Konut ve altyapının yanı sıra toplumsal ve ekonomik hayatın canlandırılması da bunlar kadar kıymet verdiğimiz bir bahis. Kentlerde yaptığımız sanayi bölgeleri, çarşılar, ziraî sulama projeleri ve öbür bir grup gayretlerle ekonomik hayatı canlandırmak ve istihdamı artırmak için elimizden gelen uğraşı sarf ediyoruz.”
”DEPREMİ UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM”
Sarsıntı bölgesine yönelik çalışmaların kalıcı konutlar inşası, altyapının geliştirilmesi, ekonomik ve toplumsal hayatın canlandırılması çerçevesinde yürütüldüğünü vurgulayan Cevdet Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu çerçevede bilhassa konut üretiminde gayret sarf edenlere teşekkür ediyorum. Uygun bir imtihan veren TOKİ’yi tebrik ediyorum. Bu bölgede TOKİ’nin 133 bin konutu vardı ve can kaybı yaşanmadı. Tünel kalıp teknolojisiyle yapılacak yeni konutlarda vatandaşlarımız inançlı biçimde yaşayacaklar. Cumhurbaşkanımız da bu hususta çok hassas, bu çerçevede 3-4 katı geçmeyecek biçimde konutlar inşa ediliyor. Önümüzdeki 1-2 yıl bu ağır efor devam edecek ve bitirdiğimizde bölgelerimiz çok farklı pozisyona ulaşmış olacak. Lokal idarelerimizin de ağır çaba sarf ettiklerini görüyorum. Merkezi yönetim kuruluşlarımıza belediyelere takviye olma noktasında bizler de telkinlerde bulunuyoruz. Birtakım bölgelerimizde belediyelerimiz de depremzede olduğu için hizmet noktasında tam olarak çalışma yapamadığını görüyorum. Ben medya ve STK’lardan şunu istiyorum; zelzele bitmedi, sarsıntısı unutmayalım, unutturmayalım bunu hatırlatmamız lazım. Bu ağır yükü millet olarak omuzlamamız lazım. Burada farkındalığı devam ettirmemiz lazım. Geleceğe dönük olarak krizleri yönetmemek için riskleri uygun yönetmemiz lazım. Riskli alanlarda daha süratli formda dönüşümü sağlamamız lazım. Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın çalışmaları var ve Meclise yeni düzenleme teklifleri gelecek. Kentsel dönüşümü süratli yapmak gerekiyor. Riskli alanlarda kentsel dönüşümü afetten evvel yapmamız ekonomik olarak düşük maliyetle gerçekleşiyor. Kentsel dönüşümü sarsıntı riski olan alanlarda desteklemeye devam edeceğiz.”
